Aflatoksinli incire geçit yok
Aflatoksinli incire geçit yok
İçeriği Görüntüle

Gökçe’nin aktardığına göre, müvekkili F.Ü., 2021 yılında hissedarı olduğu taşınmaz için “Ortaklığın Giderilmesi” davası açtı. Dört yılı aşkın süren hukuk mücadelesinin ardından, 2025’te taşınmazın satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verildi. Tüm harç ve masrafları üstlenerek satışı başlatan F.Ü., en yüksek teklifi veren kişiye yapılan ihale sonrasında rahat bir nefes alacağını düşünürken, beklenmedik bir durumla karşılaştı.

İhaleye dahi katılmamış, taşınmazla hiçbir ilgisi olmayan bir kişi, “ihalenin feshi” davası açtı. Konunun detayını araştıran Gökçe, “B.K. ve C.S.” isimli iki şahsın, Türkiye genelinde e-ihale sistemi üzerinden satılan yüksek değerli taşınmazları hedef alarak, hiçbir masraf yapmadan ihalenin feshi davaları açtıklarını, bu davaları şantaj ve tehdit aracı olarak kullanıp haksız kazanç elde ettiklerini” belirtti.

4 Binden Fazla Dava, On Binlerce Mağdur

Gökçe, söz konusu kişilerin şimdiye kadar 4 bini aşkın dava açtıklarının tespit edildiğini belirterek, “Mağdurlar, haklarına kavuşmak için zaten uzun süren bir hukuk mücadelesi verirken, bu kişiler açtıkları davalarla süreci tıkıyor, ardından davadan vazgeçmek için para talep ediyor. Bu durum hem mağdurların hem de yargının işleyişini ciddi şekilde sekteye uğratıyor” dedi.

Dolandırıcılığın boyutunun büyüklüğüne dikkat çeken Gökçe, mağdurların bir araya gelerek “İhalenin Feshi Mağdurları Dayanışma Grubu” adı altında WhatsApp grupları kurduğunu, sosyal medya üzerinden yardımlaşma platformları oluşturulduğunu ve konunun yerel basın tarafından gündeme taşındığını aktardı.

“Adalet Devleti, Bireyleri Kendi Mücadelesine Terk Etmemeli”

Bazı yerel mahkemelerin bu kişilerin açtığı davaları, davaya konu taşınmazla ilgileri bulunmadığı gerekçesiyle reddettiğini ifade eden Gökçe, “Ne var ki, bireysel kazanımlar kamu vicdanını rahatlatmıyor. Hukuk devletinde bireylerin kendi mücadeleleriyle haklarını araması değil, sistemin bireyleri koruması gerekir” dedi.

Açıklamasında “geç gelen adalet, adalet değildir” vurgusu yapan Gökçe, müvekkili adına söz konusu davayı yakından takip ettiklerini, ayrıca TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.

Son olarak Avukat Gülseren Gökçe, “Bu kabul edilemez düzen son bulana kadar, sadece bireysel değil, toplumsal adalet sağlanana kadar mücadelemiz devam edecektir” diyerek kamuoyuna çağrıda bulundu.

Whatsapp Image 2025 09 09 At 15.06.36